Bu iki kelimeyi yan yana koyduğumuz zaman, bazen haberlerde çıktığı gibi bir kaç futbolcunun uyuşturucu kullandığı haberleri aklımıza gelir. Ancak bu yazı bir kaç futbolcu veya futbol adamının uyuşturucu kullandığı anlatılacak bir yazı değildir.
Futbol, büyük kitleleri peşinden koşturan, yenince sevinen, yenilence üzülen milyonların peşinde koştuğu bir spordur. Spor olmasına spordur, ancak büyük kitleleri de uyutma konusunda bulunmaz bir uyuşturucudur. En büyük paraların döndüğü, büyük iş adamlarının yönettiği ve bir sürü taraftar gruplarının olduğu bu spor, bazıları için fanatizmden de öte bir durumdur. Kendisini toplumda tam olarak ifade edemeyen bazı kişilerin bu takım tutma fanatiklikleri ile toplumda yer edinmeye çalışırlar. Cebinde ki son kuruşu takımının formasına veya, takımına ait maçı izlemek için verir. Özellikle 90'lı yıllarda Televole kültürü ile milletin altına dinamit koyanlar, en çok futbolu kullanmışlardır. Dönemin büyük takımlarında oynayan topçularının lüks yaşantılarını ekranlara getirerek bazı kesimlerin hayallerini süslemeyi başarmışlardır. Magazin olarak da mankenlerin kullanıldığı kültür de birçok genç kız manken, birçok genç erkek de futbolcu olmak için çırpındı durdu. Sahaya çıkan oyuncuyu ilah, statları mabed, takımının renklerini kanının renginden önce gören kitleleri peşlerinde koşturmayı başarmışlardır. Saatlerce stat kapılarında bekleyip, yağmurda karda takımını izleyen fanatikler, saha da spor için değil sadece ama sadece para için oynayan oyuncuyu çılgınlar gibi alkışlar.
Sahada rakip olan oyuncular maçtan sonra beraber eğlenmeye giderken, bizim fanatikler diğer takımın taraftarlarına saldırmak için plan yaparlar. Ve savaş başlar, işte bu kitleleri uyuşturan futbol, sadece oynayanların, menajerlerin, takımların bazı gazetecilerin para kazandığı bir sektör olurken, bu takımları ayakta tutan fanatik taraftarlardır. Aynı futbolcunun 4 büyük takımda oynadığını bu sektörde herkes bilir ve bu futbolcunun her gittiği takımı çocukken tuttuğunu, babasının o takım taraftarı olduğunu anlatır durur. O milyonları alırken, bizim fanatik sabah işe gitmek için durakta otobüs bekler.
Tabi ki bu konu ya yardımcı olan gazetecilerde var. Futbolcudan para alıp haber yapan, yöneticiden para alıp, yönetime saldıranları da var. Bir de kulüpten maaşlı olanları bile var. Yani kulübün maaşlı elemanı gibi sadece SGK'sı yok.
Bir de önceden kabzımal olup sonradan gazeteci olarak ekranlarda yıllarca höykürenleri gördük. Şimdi de önceden gazeteci olup, sonradan kabzımal olanları televizyonlarda görmesek de duyuyoruz.
(10.04.2021)