PAÜ Hastaneleri Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülya Cenk, yaptığı açıklamada şu bilgileri paylaştı. “Botulinum toksin, Clostridium botulinum adlı bakterinin ürettiği kasların çalışma biçimini hedef alan bir maddedir. Günümüzde yalnızca estetik amaçlarla değil, bazı deri hastalıklarının tedavisinde de kullanılabileceğine dair giderek artan kanıtlar vardır. “Off-label kullanım”, bir ilacın endikasyon dışında, yani farklı bir hastalık, doz, uygulama şekli veya yaş grubu için bilimsel veriler ışığında kullanılmasıdır. Botulinum toksin için FDA tarafından onaylı durumlar; kırışıklık (alın, kaş arası, göz kenarı çizgileri) ve aşırı koltuk altı terlemesidir. Bunun dışında dermatologlar, klinik deneyimler ve bilimsel çalışmalar ışığında toksini farklı cilt sorunlarında da kullanılabilmektedir. Son yıllarda yapılan araştırmalara göre botulinum toksin; köpek memesi hastalığı, gül hastalığı, erkek/kadın tipi saç dökülmesi, sedef hastalığı, Hailey-Hailey hastalığı (HHD) ve Darier hastalığı (DD), kötü kokuya neden olan terleme, dishidrotik egzama, kronik anal fissür (yarık yırtık), Raynaud Fenomeni, keloid ve hipertrofik skarlar (ameliyat ya da travma sonrası oluşan derinin kabararak iyileşmesi), yüz, baldır ve omuz şekillendirme, zonadan sonra kalan ağrının tedavisinde, estetik alanda ise; kaş kaldırma, kaş şekillendirme, dikey ve yatay kaş çatma çizgileri, kaz ayakları, burun ucu düşüklüğü, Gummy smile (diş eti gülüşü), çene gamzelenmesi, dudak etrafında biriken dikey çizgiler, belirgin ve sert görünümlü boyun bantlarının giderilmesi, çene hattının belirginleştirilmesi (nefertiti lift, jawline), düşük dudak köşelerinin yükseltilmesi, yüzdeki gözeneklerin daraltılması, yüzdeki yağlanma ve terlemenin giderilmesi, saçlı derideki yağlanma ve terlemenin giderilmesi, yüzdeki doğuştan ya da sonradan oluşan asimetrilerin giderilmesi, burun üzerindeki ve yanlarındaki tavşan çizgilerinin (bunny lines) giderilmesi işlemlerinde umut vaat etmektedir.”
Doç. Dr. Hülya Cenk: “Botulium Toksin uygulamalarında güvenliğin anahtarı doğru ellerde olmak.”
Botulinum toksinin, güvenli kabul edildiğini, en sık görülen yan etkilerinin enjeksiyon yerinde ağrı, morarma, kızarıklık ve kısa süreli kas güçsüzlüğü olduğunu ve daha ciddi yan etkilerin çok nadir olduğunu, ancak yanlış uygulamanın kas asimetrisine veya istenmeyen yaygın kas felcine yol açabildiği ve bu nedenle mutlaka uzman dermatolog tarafından uygulanması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Hülya Cenk sözlerine şöyle devam etti: “Uygulayıcı hekimin yüz anatomisi ve doğru dozajlama konularında yeterli bilgiye sahip olması bu riskleri en aza indirmek için kritik öneme sahiptir. Botulinum toksin etkisi genellikle enjeksiyondan 3,-7 gün sonra başlar ve 3-6 ay sürer. Tedavi planı hastalığın türüne ve şiddetine göre belirlenir Tekrarlayan uygulamalar ile etkinlik süresinin toplamda 7-9 aya kadar uzaması beklenmektedir. Çoğu zaman işlem sonrası hemen günlük yaşantınıza dönebilirsiniz. Botulinum toksin, dermatolojide yalnızca estetik değil, tedavi edici amaçlarla da giderek daha fazla gündeme gelen bir seçenektir.” dedi.