Buhari’den rivayet edilir.

‘’Bir gün Peygamberimiz sahabesiyle otururken birisi içeriye girer ve ‘Hanginiz Muhammed`dir? diye sorar. Allah’ın Resulü ashabı arasında dayanmış oturuyordu. ‘İşte dayanmış olan şu beyaz kimsedir’ dedik. 

Bu olayı okuduğumdan beri tekrar başa dönüyor ve olayın öncesini sonrasını bir kez daha okuyorum. Anlamaya çalışıyorum ama bir türlü anlayamıyorum modern! bir dünyalı olarak!

Koskoca Peygamber Efendimiz, sahabelerin arasında nasıl tanınmıyor. Ona özgü bir taht yapılmamış mı ya da Efendimiz istememiş mi? Peygamber Efendimiz neden pahalı kıyafetler giymemiş? İtibardan tasarruf mu olur!

Anlayamıyorum bu hikayeyi bir türlü değerli dostlar. Dışarıdan gelen bir kişi Peygamber Efendimizi diğerlerinden nasıl ayırt edemez. Bugün giydiği takım elbiseden, bindiği arabadan, oturduğu koltuktan, insanların karşısında el pençe divan durmasından hemen anlaşılır kimin oranın lideri olduğu. 

Bu nasıl bir ahlak üzerine olmaktır. Bu ne güzel bir tevazudur. Bu nasıl güzel bir örnek olma çabasıdır…

Şimdi nereye geldik peki? Herhangi bir kurumun müdürünü bile anlarsınız oturduğu koltuktan, giydiği pahalı kıyafetler ve emredici cümlelerinden…

Bir siyasi parti il hatta ilçe başkanını da tanırsınız. Karşısında 3 kuruşluk ekmek için 30 defa takla atanlardan anlarsınız kimin oranın başkanı olduğunu…

Bir düğünde de anlarsınız kimin zengin olduğunu. İstek yapılırken fakirler oynamaya çağrılmaz pek. Zengin kişinin oynaması istenir mesela. Mesele, onun gücünden, parasından faydalanma isteğidir…

Peygamber Efendimiz kıyafetiyle, oturduğu yerle, saçıyla, sakalıyla halkından ayrılamaz bir parçayken, şimdi nerelere sürüklendik dostlar. Vatandaşların arasında fark edilmeyen bir lider kaldı mı? Müritler şeyhlerini nerelere çıkardı, hemen anlaşılmıyorlar mı? Zengin ve fakir arasındaki sohbet bile bambaşka şekilde zuhur etmiyor mu?

Düşün değerli okuyucu düşün. Sahabelerin arasında tanınmayan bir Peygamber’den, kulun kula tapması için kibir abidesi olunan şu günleri düşün…

(17.09.2022)