Bu başlıkla daha önce de yazı yazmıştım ama yaşananlar öyle hayallerimizi aşıyor ki yeni bir yazı ihtiyacı doğuyor. Ekonom...
Bu başlıkla daha önce de yazı yazmıştım ama yaşananlar öyle hayallerimizi aşıyor ki yeni bir yazı ihtiyacı doğuyor.
Ekonomik sıkıntılar kış ayları geldikçe, okullar açıldıkça her alanda kendisini daha fazla hissettirmeye başladı. Okula çocukları giden her aile ne yapacağını kara kara düşünüyor ve işin içinden çıkmaya çalışıyor.
Diyorum ekonomik sıkıntıyı aşarız bir şekilde de toplumsal hayattaki sıkıntıları nasıl aşacağız.
Annesinin kafasını kesip sokağa atan uyuşturucu müptelası genci göreceğimi düşünmüyordum hiç!
Genç bir annenin 3 yaşındaki çocuğu öldürüp intihar ettiği, bir polis memurunun daha yeni evlendiği eşini öldürüp kafasına sıktığı, bir süredir kayıp olan 3 yaşındaki çocuğun derin dondurucudan çıktığı bir ülke gündemindeyiz.
Kimse sormasa vicdanım soruyor. Bu gidiş nereye?
Siyaseti, parası, makamı tam olanlara soruyorum aslında bu soruyu. Her şeye siyaseten bakmaktan halktaki toplumsal kaynamayı atlıyor olabilir misiniz? Sizin adamınız en iyi yerlere gelecek diye diye halkın içindeki umutsuzluğun insanları nereye götüreceğini görmeniz için daha neler olması gerekiyor mesela!
Ben toplumun psikolojisinin çok sağlam olduğunu düşünmüyorum. Öyle şeyler yaşıyor ki insanlar. Giderek daha fazla dibe gidiyor her şey. Ve buna müdahale edeceklerin de başını kuma soktuğunu görmek çok acıtıyor beni.
Acilen önlemler alınmalı ve insanlar ‘Bu gidiş nereye’ sorusunu sormadan bir hayat yaşamalı…
(01.10.2022)