17 Eylül 1176 yılında gerçekleşen Miryokefalon Zaferi’nin gerçekleştiği yer, yaklaşık yüz elli yıldan bu yana araştırılmaktadır. Ancak günümüze kadar kesin bir yer tespiti yapılabilmiş değildir. Bu zaferin yeri ülkemizde tarihçiler, araştırmacılar ve akademisyenler tarafından yoğun biçimde araştırıldığı gibi yurtdışında da çeşitli üniversiteler tarafından araştırılmakta ve yoğun çaba harcanmaktadır. Yani bu savaşın gerçekleştiği arama çalışmaları yurt dışında da önemli çalışmalar arasındadır.
Ülkemizde daha çok bu zaferin gerçekleştiği ileri sürülen illerin belediye teşkilatları tarafından yürütülen çalışmalarda, düzenlenmesinde öncü olunun sempozyum, panel ve çalıştaylarda Miryokefalon Zaferi ve gerçekleştiği yerin neresi olabileceği tartışılıyor. Bu tartışmalarda bu zaferin gerçekleştiği yeri arama çalışmaları gündemde olunca, doğal olarak farklı yerlerin savaş yeri olabileceği de gündeme geliyor. Bu zaferin kendi il ve ilçelerinde gerçekleştiği iddiaları gündeme gelince, doğal olarak “illerarası paylaşılamayan savaş” tanımlaması yapılıyor.
Elbette bu savaşın gerçekleştiği yerin tespiti, sadece bu şekilde gerçekleşen yoğun tartışmalar sonucunda karar verilecek değildir. Bu savaşın gerçekleştiği yerin tespitinin yolu, dün olduğu gibi bu gün de yarında var olan tarihsel gerçeklerdir. Yani bu konuyla ilgili tarihsel gerçeklere bilim çerçevesinde ulaşabilen, çözüme de yaklaşmış olacaktır. O halde bu savaşın gerçekleştiği yerle ilgili arama çalışmalarına bilimsel ölçekte yaklaşmalı ve bu sayede çözüme katkı sağlanmalıdır.
Doğrusunu söylemek gerekirse, özellikle ilimizde ve Çivril İlçesi’nde savaş yeriyle ilgili bu çabada sarf edilen çalışmalarda Düzbel Geçidi görüşüne yeterince yer verilmedi, verilmiyor. Bunu kırk yıl öncesinden başlayan panel ve çalıştaylar sonunda hazırlanan kitapçıklarda da görmek mümkündür. Bu kitapçıklarda savaşın gerçekleştiği yerle ilgili Düzbel Geçidi görüşü yeterince yer almamıştır ve bizlerin konuyla ilgili görüşlerini aktarması pek mümkün olmamıştır. Ne yazık ki sadece Kûfi Çayı Boğazı görüşü önde tutulmuştur.

Düzbel Geçidi
Ancak ilimiz Denizli bu tarihsel konuda da güçlüdür. Bu gücünü bilim çerçevesinde kullanmasını iyi bilmelidir. Bununla ilgili güçlü potansiyel vardır ve bunu akılcı yollarla çözümü, ülkemiz tarihine güç katacaktır. Ayrıca Denizli’nin kültürel değerlerini daha da öne çıkaracaktır.