O gece, saat 23.00'e kadar Çankaya’da arkadaşlarıyla çalışan Atatürk, yeni yılı karşılamak için yapılacak eğlenceye katılmak üzere yola çıkar.
O gece, saat 23.00'e kadar Çankaya’da arkadaşlarıyla çalışan Atatürk, yeni yılı karşılamak için yapılacak eğlenceye katılmak üzere yola çıkar.
Salona saat 23.00’de bir haber ulaşır: "Atatürk geliyor."
Vardığında, salon tıklım tıklım doludur bile. Atatürk giriş kapısından girer. Paltosunu almak isteyenleri durdurarak vestiyerin olduğu kata doğru merdivenlerden inmeye başlar... Birden, gözü orada bekleyen iki inzibat er'ine takılır ve onlara, "Burada ne bekliyorsunuz?" diye sorar. Şaşkınlıktan ne diyeceklerini bilemeyen erlerin cevabını beklemeden kendisi gülerek;
"Anladım, siz de benim gibi buraya davetlisiniz. Peki neden yukarı çıkmadınız? Haydi üstünüzdekileri vestiyere bırakın da, yukarı birlikte çıkalım. Fakat benim yanımdan bir karış bile ayrılmayacaksınız tamam mı?" der.
Erler; bu büyük insana ne diyeceklerini bilememenin sıkıntısıyla kendi nazarlarındaki en kıymetli ifadeyle, "Emredersin komutanım!" derler.
Atatürk, merdivenlerden çıkarken yanına gelmek isteyenler çok olunca erlerin gitgide geride kaldığını görerek, “Siz yanıma gelin ve yanımdan da hiç ayrılmayın" ikazını tekrar yapar.
Salonda oturacağı masaya geldiklerinde, yanında, sağında ve solunda oturacakların kaydırılmasını isteyerek, erleri sağ ve solundaki koltuklara oturtur. Dünyanın, hiç görmediği ve göremeyeceği muhteşem bir tablodur bu. Daha sonra bu tabloya dünyanın işitip işitebileceği en önemli mesajlarından biri olacak nitelikteki şu sözlerle de imzasını atar.
“Ben, tüm bu güzelliklerin neşenin, coşkunun yolunu açabilmek adına yıllarca siperlerde bu yiğit Mehmetçik' lerle birlikte mücadele verdim. Bu zafer her şeyden önce onların eseridir. Bu durumda bu kutlamada da eğlenmek, herkesten önce onların hakkı. Onlar bu vatanı kurtarırken benim sağ ve sol kollarımdı. Bu Vatan, onların varlığıyla yaşayacak. Bu yüzden de onların bugünkü yeri, Başkomutanlarının sağ ve sol omuz başları olmalıdır."
Salonda istinasız herkes, gözyaşlarını siliyordu.
Ahde vefa, sevgi ve saygı, inanç, koruma ve sahip çıkmanın önemi gibi, ne çok anlam taşıyan bir davranış...
Ardından, yaverini çağırıp;
"Komutanlarına haber verin. Bu iki yiğidi bu akşam izinli saysınlar" der...
(Alıntı)
(19.12.2022)