Hindu bir keşiş, öğrencileriyle birlikte gittiği Ganj nehrinin kıyısında birbirine kızgınlıkla bağıran aile üyelerini görür. Öğrencilerine döner ve gülümseyerek sorar; -...
Hindu bir keşiş, öğrencileriyle birlikte gittiği Ganj nehrinin kıyısında birbirine kızgınlıkla bağıran aile üyelerini görür. Öğrencilerine döner ve gülümseyerek sorar; -Neden insanlar birbirlerine öfkeli bir şekilde bağırırlar? Öğrenciler bir süre düşünürler, içlerinden biri "Çünkü sükûnetimizi kaybederiz ve bağırırız" der. "Ama hemen yanınızdayken neden ona bağırıyor olabilirsiniz? Ona söylemek istediklerinizi yumuşak bir şekilde de söyleyebilirsiniz" der Keşiş. Öğrenciler başka yanıtlar da verirler ama hiç biri diğer öğrencileri tatmin edecek nitelikte ve yeterlikte olmaz. En sonunda keşiş şu açıklamayı yapar. -İnsanlar birbirine kızgınken kalpleri birbirinden uzaklaşır. Sesini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalır. Ne kadar kızgınlarsa uzağı yakın edebilmek için o denli çok bağırırlar. Aralarında güçlü sevgi bağı olan insanlar birbirine asla bağırmaz. Sakin ve yumuşak bir ses tonuyla konuşur. Çünkü yürekleri adeta dip dibedir. Aralarındaki mesafe ya yoktur, ya da yok denebilecek kadar azdır..."
(23.12.2022)

