2025 yılını geride bırakıyoruz. Mali anlamda gelir gider dengesini sağlamak, hesapların kapatılması, ticari işletmeler ve tüm vergi mükelleflerinin işlemlerinin eksiksiz - hatasız bir şekilde tamamlanmasını içeren bu dönem biz Mali Müşavirler açısından yılın en yoğun dönemlerindendir. Ve bu geçmiş yılın yoğunluğu bir sonraki yılın Nisan ayı sonuna kadar devam eder. Bununla birlikte yeni yılın işlemleri de herkesin rutin dediği ama bizim için sürekli değişen mevzuat karşısındaki işlemlerin takibi ile beyanname dönemlerini bir çırpıda geçirmemiz ile rutinin dışına çıkar.

Bu kadar emek verilen bir mesleği layığı ile yapmaya çalışırken duyuyoruz ki bir de mesleki anlamda hiçbir bilgisi olmayan, bizim aldığımız onca eğitim, sınav ve stresli emeğin ardından elde ettiğimiz ruhsatımız ile ilgili, mesleğimizin ve emeğimizin karşılığı olan tutarlar hakkında üslubu düzeysiz ve saygısız ithamlarla ağza alınıyoruz. Öncelikle yıllar içinde yeri geldiğinde kullanmayı çok sevdiğim bir söz var ki tam da bu hususta konuşanlara karşılık olsun. “Hakkımda bilgin yok ise, fikrin de olmasın”

Mali Müşavirler, dört yıllık lisans eğitiminin ardından, Staja Giriş Sınavı adı verilen ve genelde %8 - %14 başarı oranına sahip kişilerin geçebildiği bir sınav ile serüvenine başlar, Muhasebe biriminde ya bir firmada ya da bir Meslek Mensubu yanında bir fiil 3 yıl staj yapar, ardından 8 dersten tekrar bir sınava tabi tutulur. Öyle ki bu dönem aldığımız eğitimler ile birlikte hayatımızda en az 5- 6 yıllık bir süreç demektir. Biz ki Mesleğini severek yapmak için çaba sarfeden Mali Müşavirlerin emeklerinin karşılığı olarak aldığı bedellerin tartışılması dahi söz konusu değildir. Hele ki şu an ki ekonomik ortamda bence aklı başında bir mükellef, iyi bir danışmana ihtiyacı olduğunu ve herkesin kendi dalındaki uzmanlık alanlarına göre hareket etmesi gerektiğini bilerek, biz mali müşavirlerin kapısını çalmalıdır. Yoksa ilerde yaşayacak olumsuzluklar karşısında gardını almalıdır. Bilgi düzeyi yetersiz kişi ve kurumlar ile yapılan anlaşmalar kısa dönem karı yaptım diye düşünen mükellefler açısından maalesef hazin son olacaktır.

Bu nedenlerle birlikte iş hayatındaki yoğunluk içersinde bu tür düşüncelere harcanacak eforun ekonomik istihdama katkı sağlamasına yönlendirilmesini diliyor, Kamu kurumları ile vergi mükellefleri arasında köprü vazifesi gören Meslektaşlarıma işlerinde ve mükellef ilişkilerinde kolaylıklar diliyorum. Umarım yazım siz okurlarımıza bir nebze olsun ışık olmuştur.

Saygılarımla.

Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

Zehra Nihal BOZAT